Type at least 1 character to search
Back to top

NİŞ HALİÇ

3rd Prize

The Golden Horn is a unique habitat for flora and fauna with its shallow waters meeting the Bosphorus. The main factors that make up this habitat are water, currents and flows. The biodiversity brought to Istanbul by the Golden Horn geographical system is one of the main reasons why Istanbul is the capital of civilizations. The Habitat Haliç project offers a set of systems aimed at restoring the bird and fish fauna and aquatic vegetation that existed in the Golden Horn waters until a century ago, and to develop the potential ecosystem of the Golden Horn. The project develops macro and micro ecosystems in the field for the recovery of biodiversity lost by industrialization by using the potential of the Golden Horn to transform into a landscape infrastructure.

Haliç İstanbul boğazı ile buluşan sığ suları ile flora ve fauna için eşsiz bir habitat. Bu habitatı oluşturan temel etmen su, akıntı ve akışlar.
Haliç coğrafi sisteminin İstanbul’a kazandırdığı biyoçeşitlilik İstanbul’un medeniyetlerin başkenti olmasındaki temel sebeplerden birini oluşturuyor. Habitat Haliç projesi bir yüzyıl önceye kadar Haliç sularında yer alan özellikle kuş ve balık faunasını ve su vejetasyonunu geri kazandırmaya, Haliç’in potansiyel ekosistemini geliştirmeye yönelik bir sistemler bütünü sunuyor. Proje Haliçin bir peyzaj altyapısına dönüşme potansiyelini kullanarak sanayileşme ile yitirilen biyoçeşitliliğin geri kazanılmasına yönelik alanda makro ve mikro ekosistemleri geliştirir.
Proje Haliç ekosisteminde mevcut türlere ait nişler üzerinden yeni faktörler ilave ederek özellikle suyun ıslahına ve biyoçeşitliliği arttırmaya yönelik stratejiler geliştirir. Habitat, bir türün yaşamsal faaliyetlerini en iyi şekilde devam ettirebileceği yaşam alanıdır. Bu tanım tüm canlıları kapsar.

Günümüzde salt insan odağı ile tasarlanan/ planlanan fiziksel çevrelerin, kentleri dirençli (resilient) kılmadığı, ekolojik tahribatın önüne insan odaklı tasarımlarla geçilemediği ve insanlar içinde yaşanabilir bir çevre oluşturamadığı yaşanarak/deneyimleyerek öğrenilmiştir. Bu projenin odağı, balıklar, kuşlar, bitkiler, amfibiler, sürüngenler, algler, bakteriler ve insanlardır. Bizler ancak bu canlılarla birlikte yaşayarak bu ekosisteminin mutlu, sağlıklı, huzurlu bireyleri olarak sistemin bir parçasına dönüşebiliriz. İnsan-doğa arasındaki ilişkinin niteliğini ve yönünü, insanın doğayla olan duygusal bağına da önem vererek yeniden ele alır. Fakat bu ilişkiye romantik bir bakış ile yaklaşmaz. İnsanı ve onun ihtiyaçlarını merkeze alan bilim anlayışı yerine, çevreyi ve onun sorunlarını merkeze alan çevreci bir anlayışla, insanın yaşadığı çevreyi kendi evi olarak, çevre sorunlarını da bizzat kendi sorunu olarak görüp onu sahiplenebilecek bir mekânsal hafıza oluşturur.

Habitat Haliç kendini sürdürebilen ekolojik sosyal fiziksel bir sistem yaklaşımı geliştirir. Bu sistem doğal ve kültürel olanı, korumak, geliştirme ve sürdürmeyi amaçlar. Proje hedef habitat kavramından yola çıkarak Haliç’i kent içinde yer alan ekolojik bir jeneratöre dönüştürmektedir. Habitat Haliç projesi Haliç kıyı ekosisteminin yaşayan bir sistem olarak canlandırılmak için alanı bütüncül ele alır. Sonra her bölge için yerel, mikro yaşam alanları oluşturur. Bu hedef doğrultusunda Habitat Haliç 2 temel strateji ile alana yaklaşır: akışlar döngüler, düğümler-odaklar.

 

 

AKIŞLAR VE DÖNGÜLER

1. Haliç deniz suyunun ıslahı yolu ile su altı biyoçeşitliliğinin artırılması
2. 20. yüzyıl başında Haliç’te var olduğu bilinen türlerin Haliç’e geri kazandırılarak faunanın gelişmesi
3. Yeşil alt yapı stratejileri ile İstanbul makro yeşil alanınına Haliç’in bir yeşil kuşak olarak bağlanması sürdürülebilir bir peyzaj altyapısı olarak alanın potansiyellerinin geliştirilmesi. Özellikle kıyı şeridinde spor alanları, yapılar ile parçalanan kent parçalarında yeşil alan sürekliliğinin sağlanması.
4. Ulaşım stratejileri yaya, bisiklet, engelsiz erişim, deniz istasyonları ve diğer toplu taşıma stratejilerini içerir.

DENİZ

Haliçler; nehir ortamları ve ekoton olarak bilinen deniz ortamları arasında bir geçiş bölgesi oluşturur. Haliçler hem gelgit, dalgalar ve tuzlu su akışı gibi deniz etkilerine hem de tatlı su ve tortu akışı gibi nehir ve dere etkilerine maruz kalır. Günümüzde Haliç’te Ötrofikasyon ve ağır metal kirliliği başta olmak üzere, suda çözünmüş oksijen miktarının denizel ekosistemler için düşük sınırlarda olması ve buna bağlı olarak ortam pH’ının düşmesi, Haliç ekosisteminde tür çeşitliliğinin günden güne düşmesine sebep olmuştur. Buna bağlı olarak da geçmişten günümüze biyoçeşitlilik de değişmektedir. Biyoçeşitlilik tek başına canlılığı merkeze almaktadır fakat ekosistem kavramıyla biyotik ve abiyotik ilişkiler bütünü olarak değerlendirilmesi gerekir. Haliç de tam olarak kendi ekosistemini biyotik ve abiyotik faktörlerle geçmişte yaşatmış, günümüzde yaşatmaya çalışan ve gelecekte yaşatacak olan ‘Golden Horn’ olarak İstanbul’un tam ortasında durmaktadır. Deniz suyunun ve tatlı suyun karışması, hem su sütununda hem de sedimentte yüksek düzeyde besin maddesi olmasına sebep olarak, haliçlerin dünyanın en verimli doğal yaşam alanları arasında yer almasına sebep olur. Fakat bu yüksek besin maddeleri ekosistem üyeleri (balıklar, kuşlar, bitkiler, amfibiler, sürüngenler, algler, bakteriler vs.) tarafından kullanılıp döngü haline dönüşmez ise, İstanbul Haliç’te olduğu gibi dip sedimentinin organik besleyicilerin birikmesi ile kalınlaşması ve ortamın çözünmüş oksijence fakirleşmesi birçok türün ortamdan silinmesine yol açmaktadır. Bu nedenle ortamdaki üretici canlıları arttırmak ve suyu çözünmüş oksijence zengin hale getirmek ekosistem yararına olacaktır.
Haliçler balıkların yumurtlama için kullandıkları en elverişli alanlar. Balık yumurtlama alanlarında omurgasız türler su kuşları ve amfibiler içi beslenme alanları yer alıyor. Ayrıca haliçler; su kuşları, yılan türleri, solucan, istiridye, yengeç, amfibiler ve insanlar tarafından tüketilen balık türlerini de barındırır. Birçok deniz omurgasızı ve balık türü haliçleri üreme alanı olarak kullanır ya da onlar üzerinden tatlı su habitatlarına doğru göç ederler. Ayrıca haliçler, birçok yarı-sucul omurgalı türler (özellikle sucul kuşlar) için de önemli beslenme alanlarıdır. Projedeki temel amaç Haliç suyunun ıslahının sağlanarak canlılara uygun bir yaşam ortamısunmasıdır. Deniz çayırları, algler ve fitoplankton haliçlerdeki ana üreticilerdir.
Bu üreticile yukarıdaki görsel sudaki oksijen döngüsü açısından işimize yarayabilir. Oksijen girdisinin kaynakları olan deniz çayırlarının suyun oksijenlenmesine oranı %72, deniz otları %10, fitoplankton 12 ve dalga hareketlerinin suyun oksijenlenmesine etkileri sırasıyla %6’dır. Habitat Haliç su altı ekosistemine deniz çayırları ve deniz otlarının plantasyonu ile çoğalmasını fitoplanktonların artışını ön görür. Bunun için aşağıdaki stratejiler izlenmelidir;
1. Özellikle dere yatağının Haliç ile buluştuğu alanda çamur çıkartma çalışmaları yapılmalıdır.
2. Deniz çarkları ile ek dalga yaratılıp suyun oksijenlenmesine katkıda bulunulmalıdır.
3. Suda bulunan ağır metalin yarattığı oluşan asitlenmenin önlenmesi için Unkapanı, Metro, Galata köprüsü bölgelerinde dip temizliği yapılmalıdır.
4. Su altı vejetasyonunun geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Habitat Haliç projesi uygulanmaya başladıktan 10 yıl sonra Haliç kıyılarına 1919 yılında Deveciyan tarafından keşfedilmiş balık türlerinin geri dönecektir.

İstanbul Balıkhanesi’nin 1910-1917 yılları arasında müdürlüğünü yapmış olan Karkin Deveciyan’ın 1919 yılında yayınladığı kayıtlarında, Haliç içlerinde yaşamlarını sürdüren balık türleri için yukarıda belirtilen türleri belirtilmiştir. Önemli bir kaynak olarak kabul edilen bu kayıtlar göz önünde bulundurulduğunda, Haliç’in abiyotik şartlarının iyileştirilmesi ile birlikte 100 yıl öncesi olduğu gibi gelecek 10 yıl içerisinde geri gelebilecek türleri görmekteyiz. Abiyotik şartların iyileştirilmesi için kritik parametreler arasında çözünmüş oksijenin yukarılara çıkarılması ve pollüsyon kaynaklı balçığın ortamdan uzaklaştırılması en başta gelmektedir. Suda çözünmüş oksijenin artırılması için deniz çayırları seçimi, hem ortamın temizlenmesi hem de oksijen girdisi açısından kritiktir. Deniz çayırları (özellikle akdeniz havzası için endemik olan Posidonia oceanica türü) CO2 ve CO gazlarını O2’ye dönüştürerek suya bırakır, ayrıca ağır metal tutucu işlevi olduğu da bilinmektedir. Bu parametrelerin iyileştirilmesini takip eden üç yıl içerisinde Haliç ekosistemindeki Ekosistemlerin yaşayan varlıklar olması bilinci ile hareket edildiğinde ve fırsatlar oluşturulduğunda (Haliç öznelinde fırsat, abiyotik faktörlerin iyileştirilmesi) biyoçeşitlilik ve biyokütle bakımından kendisini süratle yenilediği pandemi sürecinde doğa tarafından bir kez daha yüzümüze vurulmuştur. Haliç’in içine kadar girip sosyalleşen bir düzine yunus görmemiz çok olası sonuçlardan biridir.
Kısa vadeli olası sonuçlar arasında Haliç, tüplü dalış yapılabilir bir nokta haline gelme potansiyeli taşımaktadır. Sportif dalış noktasının kolaylıkla oluşturulabileceği Haliç, adeta doğal bir akvaryum gibi ziyaretçilerini bekleyecektir. Kuş gözlem noktalarının hem profesyoneller hem de amatörler için farklı fonksiyonlarda oluşturulması, şehir insanı ile kuş türleri arasındaki bağı kuvvetlendirmesi amaçlanmaktadır.

BIOSWALE KANALI

Yeşil altyapısı sisteminin önemli bir bileşeni olarak planlanan, Tramvay yolunun batısında tramvay yolu boyunca uzanan doğal drenaj kanalı tramvay alanından suyu drene ederek, alanı taşkın, sel, çökme gibi doğal felaketlere karşı dayanıklı kılar. çayırlandırma aşaması ile başlayan sulak alan gelişim süreci, su ve kara arakesitinde çeşitlenen farklı bitki zonlarının gelişimi ile olgunlaşır. Bu alanda planlanan vejetasyon sazlık, çalı ve kamışları barındırarak silüette tramvay yolunun yeşil alanlar içinde yarattığı bölücü etkiyi perdeler.

TATLI SU EKOSİSTEMLERİ

Alanda geliştirilen tatlı su ekosistemleri yağmur suyunun birikim kanallarıdır. Bu alanlar mikro ekosistemler yaratarak odak alanlarda biyo çeşitliliğin artmasını destekler.

DERE ISLAHI

Özellikle Aliey köy deresi boyunca sulak ortamda kendiliğinden yetişen saçak köklü bitkilere sazlar, tatlı su havuzlarında Su mercimeği (Lemna minor) ve Su Sümbülü (Eichornia crassipes) gibi kamış türü bitkiler kullanılarak doğal olarak suyun temizlenmesi hedeflenmiştir.
Derin yağmur suyu havuzlarında Nymphaea sp, Nelumbo lotus, sığ derinlikli zonda Elodea crispa, Hottonia palustris, Alibeyköy derisinin sığlaştığı bataklık alanlarda Typha latifolia, Acorus calamus Calla palustris türleri, Juncus effusus, Iris sp., ve ağaç türleri olarak Salix lasiolepes, Alnus glutinosa, Acer campestre, Cornus alba gibi türler tercih edilmiştir. Habitat Haliç projesinde sulak alanlar, dere kenarı için önerilen bitkiler İstanbul ikliminde yetişen suyun remediyasyonunu mikro biyosistemlerle temizlecek türlerden seçilmiştir.

 

YEŞİL ALTYAPI SÜREKLİLİĞİ

Üst ölçekte planlanan yeşil altyapı stratejisi bölgede çayırlar, sulak alanlar, tatlı su ekosistemleri ile desteklenir. Özellikle alanda yer alan yıllanmış ağaçlar korunmuş ve gerekli alanlar için ağaç plantasyonu önerilmiştir. Amaç yeşil alan sürekliliğinin sağlanarak çayır dokusunun geliştirilmesi ve alanın mevsimlik müdahalelere ihtiyaç duymayan doğal, sürdürülebilir bir peyzaj Festival ve etkinlik meydanı Dolphinarium, projede etkinliğin en yoğun olduğu alandır. Bu alan düğünler, festivaller, mitingler, eylemler için oluşturulan bir meydandır. Meydanın ucu seyir basamakları ve kumsalla biter. Yüzer sahneler bu alanda park eder. Bu sahneler yaz gecelerinde açık hava sineması olarak kullanılır. konserler, resitaller, oyunlar için yüzer sahne kiralanabilir. Alanda kot farkından yararlanılarak evlendirme dairesi ve kapalı otopark alanı yerel ekonominin canlanmasına yönelik bir diğer giriş ise etkinlik meydanında yer alan STK ve yerel yönetim iş birliği düzenlenen ve sadece bu alanda ikamet edenlere kiralanan dükkanlardır. Bu satış birimleri bölge halkının kalkınmasına yardımcı olurken mahallelilerin kıyı şeridini kullanmaya teşvik eder.

Bu alanda Erok spor tesisi kaldırılarak kamusal kullanıma katılan spor tesisleri tasarlanmıştır. Yapay topografyalarla bütünleşerek peyzajın bir parçasına dönüşen spor alanları kıyı sürekliliğini destekleyerek bu alanı farklı spor etkinliklerinin bir merkezine dönüşür.Kıyı şeridinde yer alan su sporları iskelesi, Kadir Has Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi kürek takımları ve diğer amatör/ profesyonel kürekçiler için su sporları iskelesi yer almaktadır.

Bu alanda yer alan Silahtarağa Fabrikasına ait baca Endüstriyel mirasın bir parçası olarak peyzaj düzenlemesi ile vurgulanmış alanda bir landmark olarak korunmuştur.

Bu alan Alibeyköy deresinin Haliç’e açıldığı nokta ile sonlanır. Bu nokta Haliç’i karşıdan gören özel bir seyir noktasıdır.Manzaranın herkes tarafından deneyimlenmesine yönelik karşı kıyıda Bilgi Üniversitesi Otoparkı’na dairesel olarak uzanan bu köprü nehrin iki kıyısını bağlayarak üniversite öğrencileri ve mensupları için alanı ulaşılabilir kılar. Aynı zamanda Alibeyköy Deresi’nin Haliç ile kavuştuğu bu coğrafi noktayı vurgulayarak bu alanda bir landmarka dönüşür. Alibeyköy deresi boyunca süksesyon stratejileri
ile geliştirilen riparian zonda hidrofilik bitkiler ile su ekonomisi düzenlenerek, erozyonun ve zararlı maddelerin (nitrat) suya karışması engellenir. Riparian zonun yaban hayvanları için beslenmegeçiş alanlarına dönüşerek, sucul bitki ve hayvanların beslenmesi için bir mikroklimaya dönüşmesi hedeflenir. Bu alanda sazlıklar arasından dereye uzanan balkonlar bu alanı rekreatif kullanıma açar.

3 bölge’nin komşusu olan Bahariye Adaları Haliç’te sahil dolgu çalışmaları ve sediment birikimi sonucu oluşmuş adalardır. Dalan döneminde Haliç’in aşırı kirlilikten dolayı ekolojik işlevlerini artık yerine getiremediği günlerde oluşmuş olan diğer adacıklar Haliç’i canlandırma projesinin bir parçası olarak temizlenmiş bu esnada Bahariye adalarına da yüzey alanı küçültülerek adaların bir bölümü korunmuştur. Bahariye adaları Pierre Loti’den seyir notasına dönüşmekte ve sahil kenarında kıyı şeridine yakınlıkları ile kuş gözlemi için eşsiz bir gözlem alanı sunmaktadır. Bu alanda yol, otobüs durağı, tramvay ve kıyı şeridi arasındaki kot ilişkilerini çözmek için bir üst seyir terası önerilmiştir.

 

FAUNA

“orfoz haliçe geri dönmez fakat 5 yıl sonra yunuslar, lüfer, deniz atları haliç sularına geri dönebilir” Haliçler balıkların yumurtlama için kullandıkları en elverişli alanlar. Balık yumurtlama alanlarında omurgasız türler su kuşları ve amfibiler içi beslenme alanları yer alıyor. Ayrıca haliçler; su kuşları, yılan türleri, solucan, istiridye, yengeç, amfibiler ve insanlar tarafından tüketilen balık türlerini de barındırır. Birçok deniz omurgasızı ve balık türü haliçleri üreme alanı olarak kullanır ya da onlar üzerinden tatlı su habitatlarına doğru göç ederler. Ayrıca haliçler, birçok yarı-sucul omurgalı türler (özellikle sucul kuşlar) için de önemli beslenme alanlarıdır. Haliç sığ suları ile balıkların yumurtlaması için önemli bir coğrafi yapıdır. Balık türlerinin popülasyonlarının artması ve stokların korunması Haliç’de önemli bir çevresel faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Günümüzde Haliç ekosistemini üç kısma ayırmak mümkündür; Birinci Kısım: Boğaz girişinden tersane sonuna kadar, İkinci Kısım: Tersane sonundan Haliçiçindeki adaların sonundaki daralan bölgeye kadar, Üçüncü Kısım: Daralan bölgeden dere ağızlarına kadar.

 

Project

Niş Haliç, İstanbul Senin – Haliç Kıyıları Tasarım Yarışması

Client

İstanbul Metropolitan Municipality

Designers

Birge Yıldırım Okta, Burak Arifoğlu, Gürkan Okta, Zeynep Şahin Ercan, Muhammed Aydem, Özge Taşpınar, Akın Ertürk

Year

2020

Category:
Date